YAZ MODASI GİYİM TRENDLERİ





İSTANBUL - Çünkü yaza damgasını vuracak beş farklı trend, spor giyinmeyi tercih edenler kadar 60’ların kadınsı çizgisini takip edenleri hatta robot gibi giyinenleri bile kapsıyor.


P&G Beauty Trend Raporu’na göre moda kadınları karmaşaya sürüklüyor. Doğallıkla yapaylık, güvenli bir duruşla savunmasız bir duruş, çarpıcı renklerle pastel tonlar arasında kalan kadınlar bu yaz modayı zor takip edecek gibi görünüyor.


P&G Beauty Trend Raporu’nda derlenen İlkbahar-Yaz modasında kadın, çelişkili birkaç rolü birden üstleniyor. Hem etkin, güvenli ve güçlü, hem de savunmasız ve yapay zırhla ‘korunan’ bir kadın çıkıyor karşımıza. Aslında İlkbahar-Yaz koleksiyonu, geride kalmış on yıllık dönemlerin hepsinden esinlenmiş. Tasarımlar daha karmaşık, süslemeler daha girift; renkler daha parlak, aksesuarlar karmakarışık. Asıl çelişki ise saç ve makyajda. Giysiler biraz sahte ve yapayken, saç ve makyaj kadının doğal kusursuzluğunu güçlendiriyor. Çarpıcı, gösterişli metalik bir makyaj, son derece açık ve dengeli bir fondöten, yumuşak bronz bir parlaklık ve saça ışıltı veren sprey ya da jöleler. Ama giyimin tersine makyaj, her zaman ‘var ile yok arasında’, tamamen doğallığı ortaya çıkaran tonlar ve çarpıcı bir sadelik. İşte bu yazın tercihlerinizi belirleyecek beş yeni trend:

Kadınlar robot gibi Geleceğe Dönüş trendinde kadın yaşayan bir robota dönüşüyor. Çıplak bedenin yumuşaklığı ve doğal metalik makyajla bir araya getirilmiş sert hatlı bir resim ortaya çıkıyor. Aksesuarlar büyüleyici. Son derece parlak deri çantalar ve belli belirsiz topuklu çarpıcı dolgu tabanlar dikkat çekici bir görünüm sunuyor. Geleceğe Dönüş, güçlü kadınsı bir egemenliği temsil ediyor; ama aynı zamanda kadını savunmasız bir rolde de gösteriyor. Kadının bedenini ve aklını böylesine güçlü bir baskıdan korumak için modern zırha ihtiyacı olduğu şüphesiz.




Sahne Romantizmi
‘Geleceğe Dönüş’ gibi ‘Sahne Romantizmi’ de, kadını bir rol oynamak üzere ‘giyinirken’ gösteriyor. Kadınsı kıvrımlar modern balen ve korselerle vurgulanıyor; krem ve tozpembe kasnaklı etekler, büstiyerler ve çok sayıda fırfır ve farbala, taze, tasasız bir oyunbazlık duygusu yaratıyor. Aynı çarpıcı tarzdaki süssüz siyah dadı üniformaları da kadının daha ciddi tarafını anımsatıyor; günümüzde onun için her şey ‘oyun’ demek değil. Ruhu genç ve bağımsız olsa da sırtında taşıdığı sorumluluklar onu ağırbaşlı tutuyor.




60’ların Tasarımları
Günümüz dünyasına özgü ‘zırh’ kavramı, 60’ların modasındaki lüks süslemeleri daha zarif halde karşımıza çıkarıyor. Bazı tasarımcılar özenli boncuk tasarımlarından vazgeçerken, bazıları da çalışan çağdaş kadına ‘fantezi’ bir elbise modeli yaratmak için 60’lı yılların o düpedüz seksi havasını birleştirerek boncuk tasarımlarını en üst noktaya çıkardı. Bu tasarımlar güçlü kadın için yapay bir üniforma niteliğinde.




Sade Zenginlik
Bu karmaşık trendlerin aksine, 2007 İlkbahar-Yaz sezonunda yeni bir sadelikle de karşılaşıyoruz. Geçmişte bireyselliği simgeleyen aşırı katlar şimdi ‘Sade Zenginlik’ olarak karşımıza çıkıyor Burada parlak, lüks renklerin taze, yeni bir havayla kullanılması, kadını tasarımcı logolarına ve aşırı aksesuvarlara gerek duymayan, bağımsız ve kendinden emin bir birey olarak gösteriyor.



Spor Şıklık
Bu trend, bir giyside hem kalite hem de kullanışlılık arayan çalışan kadına hitap ediyor. Parkalar, şortlar, kapüşonlu üstler ve günlük takım elbiseler. Çalışan kadın için yeni, rahat bir gardırop oluşturmak üzere kalın dolgu topuklar ve parlak çantalarla bir araya getirilmiş. ‘Spor Şıklık’ zırhlı değil ama etkin çağdaş kadın için rahat, açık ve günlük bir üniforma.

İn’ler
* Romantizm
* Açık doğal renkler
* Mücevher parlaklığı
* Beyaz
* İpek çiçekler/çiçek baskıları
* Boncuklu/kristal/çiçekli süslemeler
* Klasik korseler
* Modası geçmiş korseler
* Balenler
* Parlak ışıltılı deri
* Gümüş deri
* Çuval tip elbise
* Beyaz pamuklu gömlek
* Parka
* Bol, bilekten büzgülü pantolon
* Dolgu topuklar
* Platform topuklu sandaletler

Out’lar
* Esaret
* Griler
* Çamur yeşili/kahverengi
* Siyah
* Metal zincirler/zincir desenleri
* Aşırı yün katlar
* Yanıltıcı tasarımlar
* Kumaş kalça koruyucular
* Takım elbise
* Taşlanmış mat deri
* Ekose
* İşçi tulumları
* Beyaz keten kaftan
* Trençkot
* Bol paça pantolonlar
* Dize kadar gelen çizmeler
* Bağcıklı bilekte botlar







modacılar
artisan
arzu kaprol galeri
bahar korçan
canan yaka
cemil ipekçi
cengiz abazoğlu
cüneyt akeroğlu
dilek hanif
faize sevim
figen özdenak
gönül paksoy
ilhan şerif
murat taşın
vural gökçaylı
yıldırım mayuk



Bu yaz hippiler geri dönüyor. Modacılar ilkbahar yaz sezonunu “boho trend” olarak adlandırmış. Çingene etekler, parlak kemerler, tığ işi, etnik aksesuvarlar, patchwork (Türkçe meali parçalı bohça) baskılar, batik kumaştan elbise ve etekler ve bol erkek pantalonları çok moda. Yaşasııın hepside tam bana göre. Yani rahatlığı seven ve hareket özgürlüğü kısıtlanınca deliye dönenler için. Upuzun rengarenk bir eteğin altına istediğiniz renkte bir babeti geçirince kimse sizi tutamaz. Elbette beni de.

yazının bir güzel yanı da aksesuarlar. Özellikle takılar. Kocaman takılar çok moda. Üstelik bu takı işini istediğiniz kadar abartabilirsiniz. Hep “acaba dirseğime kadar bilezik taksam nasıl olur?” diye düşünmüşümdür. Bunu bu yaz kesin deneyeceğim. Üstelik artık hemen hemen her markanın, "bunların arasıda önde gelen Türk markaları da var", kendine ait bir aksesuar mağazası var. Yani çok şanslıyız. Özellikle ahşap halka küpelerden bir tane edinmekte yarar var. Taksim Halep Pasajı’nda kolaylıkla bulabilirsiniz.

Ya renklere ne demeli. Şimdi burada teker teker renkleri sayamayacağım. Gözünüzü kapatın ve tüm renkleri düşünün. İşte onların hepsi içiçe girmiş. Yani eğer kilolarınız yüzünden her zaman siyah giymeyi tercih edenlerdenseniz, hemen kilo vermeye başlayın. Çünkü birkaç aya kadar siyah birşey bulamayabilirsiniz. Zaten bilmem duydunuz mu ama “siyah zayıf gösterir” tezi çoktan çürütüldü. Önemli olan vücudunuzu tanımak ve ona göre seçim yapmak. İsterseniz beyaz giyin isterseniz turuncu, kırmızı, pembe, yeşil (yazın renklerinden birkaç tanesini sayayım dedim).



Taşlar, pullar ve payetlerin benim hayatımda yeri yoktu. “Neme lazım şimdi ışıl ışıl dolaşmaya ne gerek var” diye düşünürdüm. Ama bir de baktım daha yaz gelmeden birkaç tane pulu payetli şıkır şıkır üst almışım. Ama gerçekten de yasak savuyorlar (bu da annemin lafı). Yani her yerde giyebiliyorsunuz. İster gündüz kotun üstüne giyin, ister gece bir pantalonun üstüne. Yani bir taşla birkaç kuş vurmuş oluyorsunuz.

ilkbahar yaz sezonunun en sevmediğim yanı ise şu gömleklerin üzerine takılan kemerler. Çocukken de sevmezdim şimdi de sevmiyorum. Ama bu yaz çok var. Benden söylemesi.

Gelelim birçok kadın gibi benim de en çok sevdiğim konuya. Ayakkabılara. Bu sezon babetler yine çok “in” (ne demekse) yani çok moda. Ama dolgu topuklarında onlardan kalır yanı yok. Ama size bir tavsiye; eğer topuklu ayakkabılarla benim gibi kavga ediyorsanız, dolgu topukları hiç denemeyin. Ben kendimi, “moda diye herşeyi yapmak zorunda değilsin canım!” diye teselli ediyorum.

Elbette bu yazında modasını her sezon olduğu gibi Londra , NY, Paris ve Milano podyumları belirledi ama vitrinlerde ne dikkatimi çekti biliyor musunuz? Bir modacının çok beğendiğiniz ama fiyatı yüzünden dokunmaya bile cesaret edemediğiniz bir tasarımının benzerini birkaç yerde bulabiliyorsunuz. Elbette bunun şöyle de bir dezavantajı var. Demek yazın sokaklar birbirine benzeyen hanımlarla dolacak. Evet böyle bir risk var ama her zaman dediğim gibi “kendi tarzınız kendiniz yaratabilirsiniz”. Biraz meraklı olmanız ve dolaşmanız gerekiyor. İstanbul’da yaşayanlara bir tavsiye Taksim Fransız Sokağı’nın civarlarında (merdivenleri inmeden) ufak ufak butiklere mutlaka göz atın. Çok güzel ve değişik şeyler bulabilirsiniz. Hemde çok uygun fiyatlara. Özellikle de giydiğiniz birşeyi başkasının üstünde görmek istemiyorsanız. Hem sonra da oradaki cafelerden birinde de yorgunluğunuzu atabilirsiniz
Yani dediğim gibi yazın gelmesini dört gözle değil sekiz göz ile bekliyorum. Nice sıcak günlere inşallah.

0 Response to "YAZ MODASI GİYİM TRENDLERİ"

Yorum Gönder

Powered by Blogger
Pasta Tarifleri